Hepimiz yeni yıla girmeden evvel kendimize hedefler koyar ve bunları gerçekleştirmek için programlar hazırlarız. Bunlar genellikle bütçemizle ilgili olur. Ancak cilt ve beden sağlığımızın iyi olmadığı durumlarda diğer hedefleri gerçekleştirmemiz mümkün olmaz.
Bu nedenle önceliği sağlığımıza yani sağlıklı beslenme ve cilt bakımı konularına ayırmak gerekir.
İnsanların her yeni yılla birlikte bir yaş daha aldığını yaşlılık ve bedenin biraz daha yıpranması anlamına geldiğini belirten Estetik, Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur, cilt ve beden sağlığını korumak için bazı uygulamalardan bahsetti.
Kaçınmamız mümkün olmayan bazı olumsuz etkenlerin etkilerinin azaltılabileceğini belirten Cihantimur’a göre, cilt bakımı için mutlaka sigara bırakılmalı, koruyucu ürünler kullanmak suretiyle güneşin zararlı etkilerini azaltmak, cep telefonlarını daha az ve kulaklıkla kullanmak, mevsimlik taze meyve ve sebzelerle beslenerek spor yapmak, sağlıklı beslenme ve cilt bakımı bizi en az beş yaş gençleştirecektir.
“Yüz ve cilt bakımı ihmal edilmemeli ve cildin desteklenmesi amacıyla kaliteli bir yaşlanma karşıtı krem kullanılmalıdır “ diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, gerekli görüldüğünde ufak estetik müdahalelerle de çok daha yenilenmiş bir bedene ve yüze kavuşmanın mümkün olduğunu belirtti.
Doğal besinlerin kullanılması gereğinin hepimiz tarafından kabul edildiğini düşünüyoruz. Bağışıklık sistemini güçlendirip, hücrelerin yenilenmesini sağlayan Nar Çekirdeği Yağı, Tabia tarafından hazırlanmış sağlıklı beslenme ve cilt bakımı ürünü.
Nar Çekirdeği Yağı ile bağışıklık sistemi güçlendirilirken aynı zamandan hücre yenileme ve hızlı kilo verme sağlanıyor. Cilt dokusunun pırıltılı ve elastik görünüm kazanması, Nar Çekirdeği Yağı ile cildin serbest radikallere karşı korunmasıyla sağlanıyor.
Sağlıklı beslenme ve dengeli, doğal beslenme ile vücut bağışıklığının artırılmasının diğer bir yolu da ev yoğurdu tüketmek.
Acıbadem Maslak Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal’a göre ev yoğurdu sadece kalsiyum kaynağı olmakla kalmayıp, protein ve yararlı bakteriler içermesiyle de beden sağlığımıza yardımcı oluyor.
Özge Öçal’a göre ev yoğurdunun başlıca dokuz faydası var;
- Evde yapılan yoğurt katkı maddesi kullanılmadığı için daha yüksek miktarda probiyotik içeriyor. Böylece kabızlık, ishal, hazımsızlık gibi sıkıntıların da önüne geçerek bağırsak sağlığını koruyor.
- İçerdiği kalsiyum sayesinde özellikle karın bölgesinde oluşan yağlanmanın azaltılmasında etkili olarak kilo vermeyi kolaylaştırıyor.
- Yine içerdiği yararlı bakteriler sayesinde düzenli yoğurt tüketmek yüksek tansiyon riskini azaltıyor.
- T hücrelerinin aktivasyonunu artırarak bağışıklığı destekliyor ve bedenimizi enfeksiyona karşı dirençli hale getiriyor.
- Çocuklarda diş ve kemik oluşumunu destekleyen yoğurt, yetişkinlerde de yaşlılıkla oluşan osteoporoz, kemik yoğunluğunda azalma gibi hastalıkların önüne geçiyor.
- Ev yoğurdu özellikle kaymaksız tüketildiğinde kolesterolün düşürülmesine destek oluyor.
- İçindeki faydalı bakteriler vasıtasıyla ciltte oluşan sivilce ve kızarıklıklara iyi geliyor ayrıca probiyotik bakteriler sayesinde kadınlarda vajinal mantar enfeksiyonlarına karşı koruyucu etki gösteriyor.
- Egzersiz sonrası yıpranan kasların onarılmasında içerdiği protein sayesinde faydalı oluyor.
- Sağlıklı beslenmenin temel unsurlarından olan kan şekerinin dengeli olmasını sağlamaktır. Bu nedenle özellikle tatlı canınız çektiğinde ev yapımı meyveli yoğurt harika bir alternatif olacaktır.
Mikroorganizmaların üremesi için çok iyi bir ortama sahip olan süt, sağlıklı ve hijyenik kurallara uygun olduğuna inandığınız yerden alınmalı ve günlük süt alınmış olsa bile ocağa koyduğunuzda mutlaka kaynatılması gereklidir.